/content/honeywellbt/us/en/search.html

Elektro Yakıtlar Nelerdir?

Rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak üretilen yeni bir yenilenebilir yakıt sınıfı olan e-Yakıt hakkında bilgi edinin

Gelecekte bir seyahat rezervasyonu, hardal tohumları, kullanılmış patates kızartması yağı veya diğer yenilenebilir malzemelerin dönüştürülmesiyle elde edilen sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) ile çalışan bir uçağa binmek anlamına gelebilir.

SAF, petrolden üretilen geleneksel jet yakıtının  günümüz uçak motorları ve havalimanı altyapısı ile uyumlu ve düşük karbonlu bir alternatifidir.

Uçuşunuzda kullanılan yakıta neden dikkat etmelisiniz? Uluslararası Enerji Ajansı’na göre 2021 yılında, enerji kaynaklı küresel karbondioksit emisyonlarının %2’sinden yalnızca küresel havacılık sektörünün sorumlu olması nedeniyle daha güvenli ve daha sürdürülebilir bir gelecek için SAF gibi yenilikler daha önemli hale gelmiştir. 

Örneğin, Honeywell’in SAF teknolojisindeki son gelişmeler, bugün bildiğiniz tipik jet yakıtına göre daha düşük karbonlu bir alternatif olan yenilenebilir yakıt etanolü dönüştürmeyi mümkün kılmaktadır.  

Ayrıca, elektro yakıtlar veya kısaca e-Yakıtlar, gelecekte bineceğiniz uçaklara güç sağlamak için kullanılabilecek başka bir sürdürülebilir yakıt türüdür.

Geleneksel jet yakıtının yerini alabilecek yeni bir sürdürülebilir sentetik yakıt sınıfı olan e-Yakıt hakkında bilmeniz gerekenler.

e-Yakıtlar nasıl üretilir?

e-Yakıt üretme süreci yeşil hidrojen ve karbondioksit ile başlar. 

Yeşil hidrojen, suyu hidrojene ve oksijene dönüştürmek için yenilenebilir enerjiyle çalışan bir elektroliz cihazı kullanılarak üretilir.

SAF, benzin ve dizel gibi alternatifleri de dahil olmak üzere çeşitli yenilenebilir yakıtlar için hammadde olan e-Metanol üretmek amacıyla hidrojen, geri dönüştürülmüş karbondioksit ile birleştirilir.

Honeywell UOP eFiningTM teknolojisi, bu dönüşümün gerçekleşmesine olanak tanıyarak sera gazı emisyonlarını geleneksel jet yakıtına kıyasla %88 oranında azaltabilen yeni bir SAF sınıfı sağlar.1

e-Yakıt neden faydalıdır?

Günümüzün uçak sistemleri, motorları ve havalimanı altyapıları ile uyumlu olmanın yanı sıra e-Yakıtlar çok sayıda malzemeden üretilmektedir. Bu, dünyanın artan küresel talep nedeniyle yenilenebilir yakıtlar üretmek için birden fazla yola ihtiyacı olması açısından önemlidir.

Ek olarak, bugün bir uçak, geleneksel jet yakıtını yaktığında bir zamanlar yer altında depolanmış olan karbon dioksiti atmosfere salar. Ancak e-Yakıtlar, yerin üzerindeki karbon dioksit kullanılarak üretilir.

Uçaklar günümüzde yenilenebilir yakıtla mı uçuyor?

Şu anda SAF, karıştırma sınırları olarak bilinen sınırlara tabidir; yani SAF'nin %50'ye kadarı ticari uçaklara güç sağlamak için geleneksel jet yakıtı ile karıştırılabilir.

Yenilenebilir yakıtlar üretmek için daha fazla hammadde kullanımına imkan veren teknolojilere yapılan sürekli yatırımların yanı sıra politikaların ve hükümet teşviklerinin bizi %100 sürdürülebilir yakıtlarla uçmaya yaklaştırması bekleniyor.

Son yıllardaki dönüm noktası niteliğindeki gelişmeler, %100 yenilenebilir yakıtlarla gelecekte yapılacak olan uçuşlar için umut vaat ediyor. Örnek olarak Aralık 2021’de United Airlines’ın %100 SAF kullanılan ilk yolcu uçuşunu Chicago’dan Washington, D.C.’ye gerçekleştirmesi verilebilir. Uçuşta, Honeywell’in EcofiningTM teknolojisi ile üretilen jet yakıtı kullanılmıştır.

Honeywell, operasyonlarımızı daha sürdürülebilir hale getirmek için kendi SAF teknolojimizi de kullanabilmiştir. 2023 yılının başlarında, bir Honeywell havacılık tesisi, karıştırılmış bir SAF kullanmaya başladı. Bu, tesiste üretilen yardımcı güç ünitelerini ve motorlarını test etmek için Ecofining™ Teknolojisi kullanılarak üretilen karıştırılmış bir yakıttır.

Honeywell UOP eFiningTM teknolojisi hakkında daha fazla bilgi edinin ve etanolün düşük karbonlu jet yakıtına nasıl dönüştürülebileceği ile ilgili podcast bölümümüzü dinleyin.

1Azalan sera gazı emisyonları, yeşil hidrojen ve CO2'den elde edilen biyometanol üretiminin fosil yakıtlarla karşılaştırıldığı 3. taraf çalışmasından elde edilen UOP karbon yoğunluğu analizine dayanmaktadır